21 Nisan 2009 Salı

hey gidi günlerim

Yine sabaha yaklaşık bir saatte beklemekten bezgin yatağıma girdim.Bir yerlerden horoz sesi geldi,hey gidi günlerrr......Çocukluğumda gittiğim köy aklıma düştü.Sabah camı açıp kuş sesleri duyduğum,mis gibi toprağın kokusunu içime çektiğim.Yer sofrasında şimdilerin organik dediği,herşey yerinden alınıp anında konmuş mis gibi mamalar.Çocukluğumun akıllı ama fikirsiz günleri ne güzeldi yaaa getirin o günleri veriyim bu günleri:)Bir seferinde çobanla inek otlatmaya gitmiştim ne işim varsa acaip tırsarım.Çoban dediğimde yaşıtım, arkadaşım dağ başında bende keçi gibi:) neyse otlattık ,hopladık,zıpladık dönüşte ben acından ölmüş önden koşturuyorum.Bir sesler arkadan ana sanırsın ordu.Birde döndüm ne göriim,hepsi peşimden koşuyor:)))))))Kocaman tahta kapılardan çığlık çığlığa kendimi içeri zor attım.Deli danalar kovalıyor kolaymı:))Yani ben öyle sanıyorum,meğer garipler benim gibi yokuşa salıvermişler kendilerini.Birden canım tekrar orda olmak istedi.Çimenlerde yalınayak yürümek,ağaçlara tırmanıp üstümü başımı paralamak,insan sesinden uzak sadece doğayı dinlemek.Annemin kızıp sopayla ağaçlardan indirmek için tehdit etmesini bile özledim.Mangal gibi yüreğim olsa tek hayalim çocuklarımı alıp dağda,kırda bi kulübecikte sakince yaşamak.Ama ne mümkün fenalıktan, fenalardan soyutlanabilmek.Fenamı olurdu çayırda çimende özgürce gezsem tek derdim çocuklarım olsa,zaman uzasa,vakit yavaş geçse.Fenamı olurdu hayat benim yazdığım bir masal olsa ...

4 yorum:

Zeugma dedi ki...

Sen anlattıkça ben gözümün önüne getirdim canım..
Ne güzel şeyler yaşamışsın.
Keşke ben de öyle bir gün yaşayabilsem..Hem de hemen şimdi isterdim bunu.
Tıpkı Heidi romanında olduğu gibi..
Hani çizgi film olarak da izlerdik..
Eline sağlık, beni aldın götürdün masalsı,romansı bir dünyaya..
Sevgilerimle...

Adsız dedi ki...

Nedense herkes çocukluğuna dönmüş bu aralar..yazılar hep bu yönde..Çok güzel yazmışsın ben de o günlere dönüverdim bir an sağolasın kalemine sağlık arkadaşım..

Sevgilerimle...

Adsız dedi ki...

bende çok özledim. bir anda gözümün önüne geldi film şeridi gibi.

Adsız dedi ki...

Ben bunları kısmı olarak yaz tatillerimde yaşadım ama hep kızarım aileme neden geri dönme şansımız olduğu bunları kalıcı yaşama şansımız olduğu halde bunu yapmıyoruz diye. Bakıyorumda, ne yaşadıkları bu büyük şehri kullanıyorlar ne de terk etmek istiyorlar. Sıkışmış kalmışlar. Halbuki objektif bakınca, hemen hemen küçük şehirlerin tamamı büyük şehirlerdeki çoğu ihtiyaca cevap verebilecek kapasite. İnternet sayesinde bir çok şeyde kolaylıkla halledilebiliyor veya ulaşılabiliyor. Önemli gibi görünen eksikleride hala var mulaka ama, bunlarıda sahip oldukları doğal yaşama ait güzelliklerle fazlası ile kapatabiliyorlar. Valla ben kararımı verdim, Memur olup küçük bir şehre atanmaya çalışacağım. Favorim trakya ege ve karadeniz bölgeleri. Size de tavsiye ederim.