23 Nisan 2009 Perşembe

gülümseyin:))

Kadının biri, 46 yaşındayken kalp krizi geçiriyor ve hastaneye kaldırılıyor.
Ameliyat masasındayken, ölüme yakın, birden bir hayal görüyor.
Azraili görüyor ve soruyor: "Benim saatim geldi mi?"

Azrail cevap veriyor: "Hayır, senin daha 43 sene, 2 ay ve de 8 günün var".
Narkozdan uyandığında, estetik yaptırmaya karar veriyor.
Yüzünü gerdiriyor, dudaklarını doldurtuyor ve de göğüslerini
düzelttiriyor. Kısacası: "Yeniden doğmuş gibi" daha uzun bir süre yaşayacağını
bildiği için şimdi, o kadar ameliyatın değdiğini düşünüyor.
Son ameliyattan sonra, hastaneden tamamen yeni bir insan gibi çıkıyor.
Tam karşıdan karşıya geçiyor ki, ambülans çarpıyor. Ölüyor.
Cennette Azrail'e soruyor: "40 seneden daha fazla yaşa yacağımı sanıyordum! Neden o zaman bana o ambülansın çarpmasını sağlayıp beni öldürttün?"

Azrail cevap veriyor:
"Kız, ben seni tanıyamadım.. " :)))

2 yorum:

Adsız dedi ki...

çok güzel :)))

Adsız dedi ki...

Bu hikayenin gerçek yaşamdaki yansımasını şöyle görüyorum. Hani bazen gazete sitelerinde ünlü kadınların günlük yaşamdaki görünüşleri ile ilgili haberler çıkar. Ağız sulandıran kadınların o hallerini gördüğünüz de (ki erkekler için konuşuyorum), feci bir tiksinti ile en az 1 km uzaklaşma isteği duyarsınız. Sonra başka bir gün bir haber daha çıkar, falanca ünlü kadın evlendiği sevgilisinden 2 ay sonra boşandı diye. Bu ne demektir bilir misiniz? O iki aylık dönemde her sabah kadın erken kalkmayı başarabilmiş demektir. Bazen bunu ancak 1 gece yapabilen beceriksizler de çıkmıyor değil.

Sevgili hanımlar, sivilce kapatmak veya istenmeyen lekeler için sürülen hafif bir fondotene lafım yok, ruj tamam, sürme genelde güzeldir ama ne olur Bülent Ersoy gibi ağır makyaj yapmaktan kaçının. Bu şekilde edinilen güzellik en fazla banyo yapana kadar sürer. Ama fikirlerinizle sözlerinizle davranışlarınızla edindiğiniz güzellik o kadar kalıcıdır ki, hamama gitseniz 2 posta kese attırsanız yine üzerinizden çıkmaz. Kendinize bakın ama olmadığınız şekillere girmeye, şekli güzelliğe özenmeye kalkışmayın. Bir kere alıştıktan sonra bırakmasının ne kadar zor olduğunu çevremdeki hanımlardan gördüm.

(Kişisel fikirlerimdir, kimseyi bağlamayabilir.)